ALLAH TEÂLÂ'YA KARŞI EDEB
Allah'ın
varlığına, birliğine, noksan sıfatlardan uzak, kemal
sıfatlarıyla muttasıf olduğuna inanmalı, her işinde ona
güvenmeli ve tevekkül etmelidir. İbadetlerini sırf
Allah'ın rızasını kazanmak gayesiyle yapmalı, kendisini
her an Allah'ın gördüğünü düşünmelidir. Allah'ın bütün
emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmalıdır.
Allah'ın kendisinin bütün davranışlarını gördüğünü ve
meleklere yazdırdığını, ahirette bunlardan hesaba
çekileceğini düşünmelidir.
Her işinde
Allah'a sığınmalı, hakiki yardımcısının Allah olduğunu
bilerek ondan yardım talep etmeli ve bütün mahlukata
faydalı olmaya çalışmalıdır. Allah'ın takdir ettiği
kaderlere rıza göstermeli, kendisine ulaşan hayırları
Allah'tan, kötülükleri de nefsinden bilmelidir. Cenab-ı
Hakk'ın rızasını ve sevgisini her şeyin üzerinde
tutmalıdır.
ALLAH
TEÂLÂ'YA KARŞI ZAHİRÎ VE BÂTINÎ EDEBLER
Allah'a karşı edep O'nun huzurunda kalbin saflığını
korumaya ve temiz olmaya bağlıdır. Bu da müridin her an
şeriatın emirlerini yerine getirme gayreti içinde olma
noktasında toplanır.
İmam Nîsâburî Hazretleri Allah'a karşı edebleri on iki
maddede özetlemiştir:
1- Gönül temizliği: Gönlün Allah'dan başka her şeyden
temizlenmesi
2- Sırrın temizliği: Müşahede ehli olmak bundan sonra
başlar.
3- Sadrın temizliği: Bu da her an recâ ve kanaat
hasletlerine sarılmakla olur.
4- Ruhun temizliği: Haya ve vekarı muhafaza ile olur.
5- Batnın temizliği: Helal lokmaya dikkat etmekle ve
iffetli olmakla kazanılır.
6- Bedenin temizliği: Şehvetleri terkedip heva ve
hevesleri kırmakla olur.
7- İki elin temizliği: Haramlardan sakınmak ve hayra
koşmakla olur.
8- Ma'sıyetten temizlik: Günahlarından üzüntü ve
pişmanlık duymakla olur.
9- Dilin temizliği: Zikir ve istiğfara devam etmekle
olur.
10- Kusurun temizliği: Son andan korkmak, Cenab-ı
Hak'dan iyi sonuç beklemekle olur. Bâyezid Bistâmî
hazretleri buyurur ki: "Adetli kadın necaset üzre olduğu
için namazdan menedildi. Ma'sıyet necasetini buna kıyas
et. Ma'sıyet necasetlerinden temizlenmeyen insanın
hizmetten mene-dilmesi, adetli kadının namazdan men
edilmesinden daha korkunçtur."
11- Her işinde ihtiyatlı olmak.
12-Salih selef gibi olmağa, onlar gibi hayra koşmağa
hazır olmak.
Gafillerin düşüncelerinden, duygularından kalbi
muhafaza etmek. Bunlar ister hayır olsun, ister şer.
Çünkü, gafillerin hangi ameli olursa olsun bu yolun
sâlikine hicab olmakta müsâvîdir.
Hakk'a bütün varlığınla dön. Her an Allah ile ol.
Gaflet sana yol bulamasın. Ne güzel söylemişler:
"Hak'dan gafil olduğun anda gizli küfür içindesin. Bu da
zor farkedilir. Eğer bu hal üzere devam edersen, İslâm
ile arana bir çukur kazmış olursun."
Gafillerin havatırına maruz kalmak, bir sürü
şekillere, resimlere bakmaktan, lüzumsuz kitapları
okumaktan, gafillerle arkadaşlık etmekten hasıl olur.
Sâlike gerekir ki, gafillerle arkadaşlık etmeye.
Mücahede ehli olan bir şeyhin sohbetine devam ile huzur
ve dirliğe nail olursun. Huzura erenin rıza ve
teslimiyeti artar. Rıza ve teslimiyet ise ibadet ve
ubudiyetin kemâlidir.
Müslümanlığın kemâli teslimiyettedir. İşleri Allah'a
ne zaman havale edeceğini çok iyi bilmelisin.
Büyükler demişlerdir ki: "İnsanların seni
medhetmeleri ile zemmetmeleri arasında fark görüyorsan,
sen kendi edindiğin bazı putlara tapmaktasın."
Bunun için ey sâlik, hiçbir an Hakk'ın kulluğundan
çıkma ve her an O'na kul ol. Nasıl Rabb'ın her zaman
senin Rabb'ın olmakta devam ediyorsa sen de yalnızca
O'na kul olmaya devam et.
PEYGAMBER
EFENDİMİZE (S.A.V) KARŞI EDEPLER
Allah'a edepte kusur etmemek için Rasulüne tam itaat
gerekir. İyi bir mü'min olabilmek için Rasûl-i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlakı ile ahlaklanmaya
çalışmalıdır.
Peygamber efendimizin Allah'ın kulu ve elçisi
olduğuna inanmalı, Allah'tan sonra en çok Hz. Peygamberi
sevmeli, sünnetlerini ihya etmeye gayret etmeli ve onun
güzel ahlakını öğrenerek hayatında tatbik etmeli, adı
anıldıkça ona salavat getirmeli, onun ashabını, ehli
beytini, ezvâcını yani müminlerin anneleri olan mubarek
hanımlarını hayırla yad etmeli, adları anıldıkça "Allah
onlardan razı olsun'' demeli, her duasına onu, ashabını,
ehl-i beytini, ezvâcını ve bütün ümmetini dahil etmeli,
ona bol bol salavat getirmelidir. Aile efradını da Cenab-ı
Allah'ın, Peygamber efendimiz (s.a.v)'in, ehli beytinin
ve ezvacının sevgisiyle yetiştirmelidir.
Efendimizin sahabesini onlara yakışmayan sıfatlarla
anmamalı ve bu şekilde davrananlara mani olup, onları bu
hatadan vazgeçirmeye gayret etmelidir. Bilhassa
günümüzde efendimizin sahabesine bazı Müslümanlar
tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan hakaretlere
karşı da dikkatli olup, yapılan hakaretlere hemen uygun
bir şekilde karşılık vermelidir.
KURAN'A
KARŞI EDEPLER
Kuran okumayı mutlaka öğrenmeli, gücü nispetinde
okuma kurallarını (Tecvit) uygulamalı, mealini ve
tefsirini okuyarak anlamaya ve bütün hükümlerini hayata
geçirmeye çalışmalı, abdestsiz olarak ona el sürmemeli,
okurken anlamını düşünmeli ve ayetlerin manevi
halleriyle hallenmelidir. Onun emirlerini ailesinden
başlayarak gücü nispetinde insanlara tebliğ etmelidir.
Kuran-ı Kerim tilavet edilirken yüzünü okuyana çevirerek
edepli bir şekilde mümkünse diz üstü oturarak
dinlemelidir.
İBADET
ESNASINDA EDEPLER
1. Akideyi düzelttikten sonra, Kuran-ı Kerim okumayı
ve ilmihal bilgilerini öğrenmelidir. Bunun yanında
sürekli olarak Efendimizin hadislerini ve sahabe
hallerini, onların güzel ahlaklarını öğrenmeli ve tatbik
etmelidir.
2. Sağlıklı bulunulduğu zaman abdestli bulunmağa
gayret etmelidir.
3. Namaz kılarken namazının farz, vacip, tadili
erkan, sünnet ve adaplarına dikkat etmelidir. Namaz
kıldıracak ve Kuran-ı Kerim okuyacak kimselerin bilgili,
kıraatı güzel ve üstadının en çok sevdiği kimseler
olmasına dikkat etmelidir.
4. İbadet yaptığında "insanlar görüyor" düşüncesiyle
yalnızken ibadet yaptığında yapmadığı şeyleri ilave
etmemeli. Normal zamanlar da yaptığı ibadetleri
"insanlar görür ve riya olur" düşüncesiyle terk
etmemelidir.
5. Sürekli Allah'ı zikretmeye çalışmalıdır.
Böylelikle hem Allah'ın emrine uymuş, hem de sürekli
olarak kendini kontrolde tutmuş olur.
- Bu
yazı Muhammed Emin Er'in 'ADAB RİSALESİ' adlı eseri ile
Muhammed b. Abdullah el-Hânî 'nin "ADAB" adlı kitabından
derlenmiştir.
|