Sevinmek lazımken niçin ağlarsın?Resulullah
efendimiz Arafat dağında, Kusva adlı devesine binmiş halde dururken,
meal-i şerifi (Bugün dininizi ikmal ettim. Size verdiğim nimetleri
tamamladım. Din olarak size İslam dinini beğendim) olan, Maide
suresi, 3. âyet-i kerimesi nazil oldu. Herkes sevindi, fakat Ebu
Bekri Sıddık ağladı. Dediler ki, ya Eba Bekir, bugün sevinmek
günüdür. Bu sevinmek icap eden hâle niçin ağlarsın ki, İslam dini
kemal buldu. Allahü teâlâ müminler üzerine nimetini tamamladı.
Ebu Bekri Sıddık ârif ve gayet akıllı bir sultan idi. Resulullaha
çok fazla muhabbeti olduğundan, daima ahvali şeriflerine dikkatli
idi. Buyurdu ki: (Her kemalin zevali vardır. Bu âyet-i kerimede size
dinin kemali göründü. Ve lakin bana Resulullahın zevali [ayrılışı,
vefatı] göründü. Bir yapıcı, bir padişah için, saray yapıp, dört
duvarını tamam eylese ve üstünü örtse, kapılarını assa, o yapıcıya
destur verirler. Resulullah yapıcı idi. Din sarayını yapmaya gelmiş
idi.
O saray din sarayıdır ki, beştir.
Birinci duvarı namazdır.
İkinci duvarı zekattır.
Üçüncü duvarı oruçtur.
Dördüncü duvarı hacdır.
Kapısı gusüldür.
Temeli imandır.
Tavanı ihlasdır.
Aşağı eşiği tevazudur.
Üst eşiği yavaşlıktır.
Sağ kanadı tevekküldür.
Sol kanadı temelluktur.
Kilidi küfürdür.
Anahtarı şehadettir.
Derecesi rifattır.
İçi saadettir.
Dışarısı şekavettir.
Her kim ki şehadet anahtarı ile İslam sarayı kapısından küfür
kilidini kırarak, içeri girdi ise, saadet onundur.
Her kim, Allahü teâlâ korusun, küfür kilidini bu saray kapısına
vurup, dışarıda kaldı ise, şekavet onundur.
Resul-i ekrem ne zaman ki bu İslam sarayını yapıp, kemaline
yetiştirdi, bu âyet-i kerime nazil oldu. Dolayısıyla, Resulullahın
aramızdan ayrılık vakti geldi diye ağladım.)
Resulullah veda haccı yapıp, Medine'ye geldikten seksenüç gün sonra
vefat etti.