Dinin Direği Namaz
Prof. Dr. Ömer Çelik Marmara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Tefsir Bölümü Öğretim Üyesi ve Kırgızistan Oş Devlet
Üniversitesi Araşan Sosyal Bilimler Enstitüsü Teoloji Fakültesi Dekanı.
Yaratılıştan maksat kulluk, kulluğun gerçekleştiği ve mühim ibadet
namazdır. çünkü namaz, hem fiziki hem de içinde okunan dualar itibariyle
mahlukatın her türlü ibadet tarzlarını ihtiva etmektedir. Mahlukatın bir
kısmı daimi kıyamdadır; dağlar, ağaçlar gibi. Bir kısmı rukudadır; hayvanat
gibi bir kısmı ise sanki secde halindedir; yeryüzü, ovalar gibi. Bütün
yaratıklar kendi durumlarına göre hal diliyle yüce Allah'ı tesbih
halindedir. işte namaz kılmakta oolan mü'min, bütün varlıkların ibadet ve
zikirleriyle bütünleşerek Allah'ına kulluk etme imkanına kavuşmuş
olmaktadır.
Rasulullah (s.a.v): " Allah Teala'nın insanlara farz kıldığı
ibadetlerin en sevimlisi tevhidden sonra namazdır. Eğer o'nun katında
namazdan daha faziletli bir ibadet olsaydı melekler onunla ibadet ederlerdi.
Halbuki meleklerin kimisi kıyamda, kimisi rükuda, kimisi de secdededir "
(İhya I. 146) buyurarak namazın niçin en faziletli ibadet olduğunu
açıklamıştır.
Hakkı verilerek ve Allah'tan huşu duyarak eda edilen namaz, insanın
maddi ve manevi pek mühim tesirler meydana getirir. şunu bilmeli ki; namaz
rızkı artırıcı, sağlığı koruyucu, hastaları ayağa kaldırıcı, kalbe kuvvet
yüze güzellik ve parlakılık vericidir. Namaz mü'minin ruhunu ferahlatır,
azalara enerji ve hareketlilik kazandırır, tembelliği giderir, göğsün
genişlemesine ve huzur duymasına sebep olur. Ruha gıda verir, kalbe ışık
verip aydınlatır.
Namaz insanı şeytandan uzaklaştırır. Allaha yaklaştırır. Yüce
rabbimiz bize " Secde et ve yaklaş" (Alak suresi, Ayet 19) buyurur. Demekki
Allah'a yaklaşmanın en iyi yolu secde etmektir.
Hasılı namazın insan ruh ve beden sağlığını elde edilip
korunmasında, buna dayalı olarak dünya ve ahiret tehlikelerinden uzak kalıp
bu iki dünyanın faydalarını kazanmada büyük bir rolü bulunmaktadır. Bu
hususu en iyi bir şekilde şu ayet-i kerime izah etmektedir: " Habibim! Sana
vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve
kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak ibadetlerin en büyüğüdür. Allah
yaptıklarınızı bilir" (Ankebut suresi, 45.Ayet).
Bu ayet-i kerimede hakkı verilerek kılınan namazın ruhu
ulvileştireceği ve mutlaka kötülüklerden alıkoyacağı belirtilmektedir. Bunun
yanısıra iyiliğe sevketmeyenle kötülüklerden alıkoymayan namazın ise pek
makbul olmadığı dile getirilmektedir ki böyleleri için Maun suresi 4 ve 5.
ayetlerde "yazıklar olsun tehtidi" bulunmaktadır.
Yüce rabbimiz, kurtuluşa erişebilmemiz için namazlarımızı huşu ile
kılmamızı istemektedir. Şah-ı Nakşibendi denamzda huşu elde etmek için şu
dört şartın yerine getirilmesi gerektiğini söyler:
1 - Helal lokma
2 - Allah'ın huzuruna çıkacağı şuuruyla abdesti dikkatlice almak.
3 - İftitah tekbiri getirirken Allaah'ın huzurunda olduğunu
hissetmek.
4 - Namaz dışında da namazdaymış gibi hareket etmeye çalışmak.
Bu şekilde namaz kılıp huşuya ermek ve hakiki secde ederek
rabbimize yaklaşmak dileğiyle...