Hz. Peygamberin bir veya iki kere yaptığı ve devam
etmediği şeye edep, mendup veya müstehap denir. Rüku ve secdede
tespihlerin üçten fazla yapılması, sünnet olan okuyuştan fazla kıraatte
bulunulması gibi. Edepler sünnetleri tamamlamak için meşru kılınmıştır.
Hanefilere göre namazın edepleri şunlardır (bk. Buhari, Salat, 9; Ebû
Davud, 106,107).
1) Erkeklerin iki avuçlarını iftitah tekbiri alırken yenlerinin
içinden çıkarması menduptur. Bu durum da tevazua daha yakındır. Ancak
soğuk gibi zaruret hali müstesnadır. Kadınlar ise kollarının açılmamsı
için ellerini elbisenin altından kaldırırlar.
2) Namaz kılan kişinin ayakta iken secde edeceği yere, rükuda
iken ayaklarının üst kısmına, secdede burnunun iki kanadına otururken
kucağına selam verirken omuzlarına bakması menduptur. Bunu yaparken hûşu
içinde ve ihsan derecesinde namaz kılma gayreti olmalıdır. Rasûlullah
(s.a.v.) ihsanı şöyle tarif etmiştir: "Allah'a, sanki O'nu görüyormuşsun
gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O'nu görmüyorsan da o seni
görmektedir. (bk. Ebû Davud, Sünnet 16).
3) Esnerken ağzı açmamaya çalışmak menduptur. Buna güç
yetmezse, elin arkası veya yeni ile ağzı kapamak gerekir.
4) Gücü yettiği ölçüde öksürüğü gidermek menduptur.
5) Kamet alınırken, müezzin "Hayye ale'l-Felah" deyince, imam
ve cemaatin ayağa kalkması menduptur. İmam mihraba yakın bulunmazsa, her
saf, imam aralarından geçeceği sırada ayağa kalkar.
6) "Kad kâmeti's salâh (Namaz başladı)" denildiği zaman İmam,
namaza başlar. İmam bu hareketi ile müezzini doğrulamış olur. Bununla
birlikte kâmet bittikten sonra namaza başlanmasında da bir sakınca
bulunmaz. Hatta, Ebû Yusuf ile, hanefiler dışındaki üç mezhebe göre
uygun olan da budur.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, Delilleriyle İslam ilmihali,
Erkam Yayınları. |