Mükellefiyet, islam dinine girmiş olanların (yani müslümanların) yapması
gereken sorumlulukları demektir. Mükellef ise, sorumlu olan (müslüman
kişilere) denmektir. Mükellef (yani sorumlu olan kişi), sorumluluklarını
bilmesi gerekir. Sorumluluğunu bilmeyen bir kimse hem halk tarafından
hemde HAK tarafından hoş karşılanmaz, hatta kınanır. İslam dininde,
sorumluluklar derece derecedir. Bu dereceler arasındaki mesafe,
birbirinden ayrı ve farkı açık olan büyük alan ve mesafeler gibidir.
Yazımızı okudukça anlıyacağınızı umuyoruz.
Mükelleflerin yapması gereken sorumluluklar fıkıhta, Farz, Vacip,
Sünnet, Müstehap, Mübah, Mekruh, Haram, Müfsid terimleriyle
bilinmektedir. Her müslümanın Farz nedir, vacip nedir, sünnet nedir vs.
bunları bilmesi gerekir. Bunları bilmek demek, sorumluluklarını bilmek
demektir.
Bir müslüman, Allah'ın bir ve tek olduğuna iman ettikten sonra,
islamiyeti kabul etmiş ve bu dine girmiş olur. Müslüman, islam dinine
girmekle bazı sorumluluklarıda beraberinde getirir. Bu sorumlulukları
yukarıda saydık. Hepsine birden fıkıhta Efâl-i Mükellefîn
denmektedir.
Efâl-i Mükellefîn hakkında detaylı bilgileri
edinerek dinimizi öğrenmeli, hatalı ve yanlış yaptığımız şeylerin
farkına vararak kendimizi düzeltmeli, işin hikmetini, sorumluluğun
ciddiyetini bilerek, anlayarak, öğrenerek yaşamalıyız ki kulluğumuzu
olgunlaştıralım. Kulların birbirinden üstünlüğü olgunluk makamıdır. Kim
kulluk bakımından olgunluk derecesini yükseltmek için, Allah rızasına
ulaşmak ve ona yakınlaşmak için çabalarsa muhakkak onun yaptığı bu
ameller boşa gitmeyecektir. Çünkü Allah için yapılan hiçbir amel boşa
gitmez.. |