Namaz markalı hayatlar
M. Lütfi ARSLAN Mehmet Lütfi Arslan
ALTINOLUK'un üç aylık gençlik eki Söz Ola'nın ve ALTINOLUK English'in
editörü. Marmara İngilizce İşletme mezunu. İnsan kaynakları yüksek lisansı
yapmış. 2000-2002 yılları arasında ABD'de bulunmuş.
Burada Georgetown Üniversitesi'nde İletişim, Kültür ve Teknoloji
dalında bir yüksek lisans daha bitirmiş. Halen iktisat doktorası devam
ediyor. Okuyor, düşünüyor ve yazmaya çalışıyor. Önce kendi nefsine, sonra
ulaşabildiklerine sabırla okumayı, düşünmeyi ve yazmayı tavsiye ediyor.
Çünkü düştüğümüz yerin burası olduğunu düşünüyor. Lütfi Arslan 'la namaz
üzerine konuştuk.
"Namazlı bir hayat, namazsız bir hayata göre çok
farklıdır. Namazlı bir hayat, tutup hayatı, hayatın Sahibi'ne teslim etmek
demektir. Hayatı, Sahibi'ne teslim etmiş birisinin hayatında hiç ummadığı
bereketler, çıkışlar, açılımlar ve fütuhat olur. Namaz markalı hayatlar,
ebediyen pörsümeyecek hayatlardır. "
Namaz Zamanı - İlk namaz arkadaşınız kimdi? İlk defa
kiminle birlikte namaz kıldınız?
M. Lütfi Arslan - İlk namaz arkadaşlarım, aheste aheste abdest
alışlarını büyük bir zevkle izlediğim, muhabbetlerine fark ettirmeden kulak
kabarttığım mahallemizin yaşlı amcalarıydı. Birkaçından çekinirdim, azar da
işittiğim olmuştu; ama çoğunluğu benim gibi bir bacaksızı aralarında
görmekten memnun olduklarını hissettirirlerdi. Ben de belki böyle kocaman,
saçı sakalı ağarmış pir-i fanilerle belirli bir disiplin içerisinde aynı
hareketleri yapıyor olmanın imtiyazı ile camiye seve seve giderdim. Onlar
gibi tesbih, takke taşır, onlarla avluda oturur, onlar gibi "ağır" takılmaya
çalışırdım. Namaz kılışımı onlara benzetmeye çalışırdım. İlk namazlarımdan
bu yaşlı amcaları ve adını o zamanlar henüz koyamadığım -şimdilerde ise
ruhaniyet diye adlandırdığım- o tarif edilmez haletin her tarafımı sarıp
sarmalamasının verdiği dinginlik ve huzur halini hatırlıyorum. Hamdolsun.
Namaz Zamanı - Namaz yedi yaşında emredilmiş bir ibadet;
diğer ibadetler ise daha büyük yaşlarda emredilmişler. Bu farkın nedeni
nedir? Bizi aydınlatabilir misiniz?
M. Lütfi Arslan - Doğrusu bunu cevaplayabilecek ilmi kudrete haiz
değilim. Bunu söylerken bu konuda düşüncelerim yok demiyorum. Namaz hepimize
emredilmiş en mühim ibadet. Hepimiz namaz kılmak zorundayız. Dolayısıyla
hepimizin namaz hakkındaki söyleyecek bir şeyleri vardır. Benim de var.
Diğer türlü bu mülakatı kabul edebilecek cüreti gösteremezdim. Bunu
söyledikten sonra sorunuzla ilgili "düşüncemi" ifade edeyim.
Namaz, başta Kur'an olmak üzere, zikir, tesbihat, temizlik, sosyal
ilişkiler, disiplin, tertip, zaman yönetimi gibi hemen şu an aklıma gelen
birçok yönü olan câmî bir ibadet. Dahası diğer ibadetler içerisinde en sık
ifa edileni. Haccı ömürde bir kez yapsanız oluyor. Zekatı senede bir kez
veriyorsunuz. Orucu, hakeza, senede bir ay tutuyorsunuz. Ama namazla günde
beş defa buluşmak zorundasınız. Başka bir nokta daha var. Bahsettiğim
ibadetlerin hepsinde belli kayıtlar var. Nisaba malik olmak, güçlü, kuvvetli
olmak vb. Ama namaza gelince ima ile bile olsa kılmamız isteniyor. Hani göz
kapaklarınızı kaldırıp indirmeye mecaliniz olsa denir ya; bu halde bile göz
kapakları ile namaz kılmak gerekiyor. Zannediyorum bu namaza özel bir önem
atfetmemiz gerektiğini gösteriyor. Namaz ibadetler içinde belki diğerleri
ile kıyaslanamayacak derecede önemli bir ibadet. Hatta şunu söylesek
mübalağa olmaz herhalde: Rabbimiz bizleri namaz kılmamız için yaratmış.
Namaz, yaratılışın gayesi olan ibadetin özü. Bu yüzden gözümüzü açıp
etrafımızı algılamaya başladığımız ilk andan itibaren namaza muhatabız.
Muhtemelen bu yüzden namaz küçük yaşlarda emrediliyor.
Namaz Zamanı - Yaratıcı insanı günde beş defa huzuruna
çağırıyor. Hakkın karşısına bu kadar sık çağırılmanın hikmeti nedir?
M. Lütfi Arslan - Bu insan olmamızla ilgili bir durum. Biliyorsunuz
insan kelimesinin üns, yakınlık ve unutma olmak üzere iki anlamı var.
İçimize ilham edilmiş fücur ve takva gibi, çift yaratılmış her şey gibi, bu
da bize ait "çift gerçekliklerin" en yalınlarından birisi. İmtihan da hangi
tarafa meyledeceğimizle ilgili. Hangi tarafa meyledersek meyledelim, sonuçta
sık sık çağırılmamız gerekiyor. Ünsiyet ehli iseniz, görmek, görülmek, hep
yakında tutulmak istersiniz. Unutanlardan iseniz yine sık sık çağırılmanız
gerekir ki hatırlayasınız.
Namaz Zamanı - Kuran'ı Kerim'de 32 yerde namaz kelimesi
geçiyor. Bunlardan 28 yerde zekât ile birlikte zikredilmiş. Sanki bu durum
Allah ile kul arasındaki ibadetin dışında namaz ve zekâtın toplumsal açıdan
bir görev ifa ettiği düşüncesini akla getiriyor. Ne dersiniz?
M. Lütfi Arslan - Namazın namaz içi ve namaz dışı olmak üzere iki
boyutu var. "Onlar ki namazlarında devamlıdırlar" ayet-i kerimesini sadece
namaza devam etmek olarak değil, namaz halini namaz dışında da devam
ettirmek şeklinde anlıyorum. Bu anlamda namaz kendine ait disiplini,
tertibi, zamanlaması vd. ile hayatı da tanzim eden/etmesi gereken bir
ibadet. Cami ve cemaat boyutu zaten malum. Cuma da öyle. Benim kastettiğim
namaz eksenli bir hayatın kendine ait, asla başka bir hayata benzemeyecek
bir dinamiğe sahip olacak olmasıdır. Namazlı bir hayat, namazsız bir hayata
göre çok farklıdır. Namazlı bir hayat, tutup hayatı, hayatın Sahibi'ne
teslim etmek demektir. Hayatı, Sahibi'ne teslim etmiş birisinin hayatında
hiç ummadığı bereketler, çıkışlar, açılımlar ve fütuhat olur. Namaz markalı
hayatlar, ebediyen pörsümeyecek hayatlardır.
Namaz Zamanı - Bir dönem Amerika'da da bulundunuz. Hiç
tanımadığınız topraklarda ezan sesini işitince neler hissettiniz?
M. Lütfi Arslan - Doğrusu o topraklarda ezan sesini işitebilmeyi
çok isterdim. Biliyorsunuz orada dışarıda ezan okunmuyor. Michigan'da
Arapların çoğunlukta olduğu bir köyde bu müsaade verilmiş diye duymuştum ama
oradaki 1200'den fazla camide maalesef ezan hala içeride okunuyor. Sizin de
hissiyatınız içeride şekilleniyor. Hepsi geldikleri memleketin hasreti
içinde ama bir taraftan bulundukları yerlerde var olma kavgası veren
kardeşlerimizle kılınan namazları unutmak mümkün değil. Namaz iklimi bizim
var olduğumuz, şekillendiğimiz, dönüştüğümüz bir ortam. Bunun belki daha
güzelinden bahsedebiliriz ama daha az güzeli yok. Her taraf mescit, nereye
dönersek O'nun vechi ile karşı karşıyayız.
Namaz Zamanı - Biraz özel olacak belki, kıldığınız en güzel
namazı okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?
M. Lütfi Arslan - "Kıldığım en güzel namaz" ifadesini "kılacağım en
güzel namaz" diye tashih ediyorum. Ben hep o namazın hasreti ile "Allahü
Ekber" diyorum zaten.